Mustafa Yıldız
Nâbizâde Nâzım (1864-1893): Türk edebiyatında realist- natüralist ekol çerçevesinde eser vermiş yazarların başında gelir. Bu akımların izinde yazılmış olan en önemli eserlerden bir tanesi de hiç şüphesiz Karabibik’tir. Bununla ilgili olarak Kenan Akyüz’ün şu tespiti dikkat çekicidir: Karabibik’in ön sözü, Türk edebiyatında realizm ve natüralizmin ilk ve küçük beyannamesi hâlindedir. Yazar, burada -yanlış olarak “insanın ve cemiyetin yalnız kötü yönlerini anlattığı” sanılan- realizm ve natüralizmin esaslarını açıkladıktan sonra, bunlara bir örnek olarak da Karabibik’i yazdığını söyler.
Karabibik’in yazılış gayesini açıkladıktan sonra, ilk olarak natüralizm akımının ortaya çıkış sebebine, göze çarpan temel özelliklerine ve bu doğrultuda romandaki natüralist unsurlara değineceğiz. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da doğan bu akım, genel olarak gerçekçiliğin bilimsel deneylerden faydalanan bir türü olarak tanımlanabilir. Gustave Flaubert’in Madam Bovary’si ile bir edebiyat akımı niteliği kazanan natüralizm, hiçbir yaratıcıya gerek duymadan kendi kendine yaratılmış bir doğayı temel olarak kabul eder.
Natüralizm akımının dikkate değer bir özelliği de insanı olduğu gibi, her yönüyle yansıtmasıdır. İyi-kötü, güzel-çirkin, vurdumduymaz-karamsar, ahlaklı-ahlaksız… Biz bu yönüyle natüralist bir yazara, hayata tam ortadan bakan, bütün tabularını yıkmış, olayları apaçık, olduğu şekilde gösteren -tarafsız- bir gözlemci olarak bakabiliriz. Karabibik’te bu gözlemi net bir şekilde görürüz. Romanda, Hatip’in yemyeşil duran tarlasına Kara Ömer’in eşeği girer ve tarladaki yaprakçıkları yemeye başlar. Bunu gören Hatip’in ekin ortağı Karakâhyaoğlu Ali Çavuş, elindeki kalın boynuz dalıyla eşeğe bir âlâ sopa atar. Ağzına gelen her şeyi de söyler. Buradaki vaka bu şekilde sona erer. Dikkat edilirse yazar, burada sadece olayı anlatmakla iktifa eder. Kendinden bir yorum eklemez. Bu da yazarı, natüralist çizgiye çeker.
Burada dikkat çeken bir diğer özellik ise insanların ağızlarına olmadık sözler almalarıdır. İnsana ilişkin gerçekçi bir durum olan kötü söze de yer verilmiştir bu eserde. Bu da natüralizmin önemli addedilen bir başka özelliğidir. Yukarıda zikredilen vakada Karakâhyaoğlu Ali Çavuş, eşekte suç yok, asıl suç, sahibi olan eşekte, der. Karşı taraftaki şahsa hakaret söz konusudur. Bu açıkça hissettirilmiştir okuyucuya. Natüralizm akımının bu özelliğine bir örnek de şu şekildedir. Romanın başkişisi Karabibik, sefilane bir hayat sürdürmektedir. Babasından kalma birkaç dönüm tarlayı da başkalarından kiraladığı hayvanlar aracılığıyla işleyebilmektedir. Bu da bütçesine doğal olarak hayli ağır gelmektedir. Bu duruma bir çare bulmak için kızı Huri’yi, Koca İmam’ın kayınçosu Sarı Simayil ile evlendirme düşüncesindedir. Huri’yi Sarı Simayil’le evlendirirse Koca İmam’ın hayvanlarından parasız yararlanacaktır. Lakin Koca İmam, Sarı Simayil’i bir başkasıyla evlendirmeyi ister. Bunu haber alan Karabibik, bir hayli üzülmüştür. Akşam eve geldiğinde yemek yerken kendi kendine konuşur, Huri de alık alık Karabibik’in suratına bakar. Bunun üzerine Karabibik, hakaretvari şu sözleri söyler: Bu kez Huri’yi goşarım.
Yazar, “goşarım” kelimesini bilhassa kullanır. Çünkü natüralist yazarlar, eserlerindeki kişileri, yaşadıkları coğrafyanın dil özelliklerine göre konuşturmayı ilke olarak benimsemişlerdir. Bu şekilde çok daha fazla realist-natüralist olacaklarına inanırlar. Bu özellik de natüralizm akımının en önemli bir başka şiarıdır. Eser baştan sona bu dil hususiyetinin eserde işlenmesiyle sürer. Bu durum ile alakalı olarak Nâbizâde Nâzım, romanının ön sözünde şu ifadeleri kullanır: Olaya kendi duygu ve düşüncelerini hiçbir biçimde katmamak, gerçekçi romancının temel görevlerinden olup öykü hep o biçimde sürdürülmüştür. Bulacağınız yargı ve düşünceler, hep olayın kahramanlarının kendilerine özgüdür. Benimle hiçbir ilgileri yoktur. Olayın kahramanlarını kendi düşüncelerince, dillerince konuşturmak, sözü edilen kurallardan olduğu için ben de konuşmaları bu biçimde yazdım. Böylece dilimize, edebiyatımıza değersiz bir hizmette bulundum sanırım. Yazar, bu şekilde yazmasını da şöyle açıklar: Benim düşünceme göre her yerde halkımızın dilini incelemek, toplamak ve birleştirmek gerekir. Böylece dilimiz düzeltilir.
Bu durumu da birkaç pasajla örneklendirmeye çalışalım. Romanın birinci bölümünde geçen şu konuşmayı naklediyoruz. Karabibik çok yorulmuştur ve hastadır. Sol böğrünü tutarak yüzünü ekşitip der ki:
— Hay kâfir! Ay şu yamaçta oturup yatır.
Mustafa ile Deli Ali bunun üzerine merhamet gösterdiler.
Mustafa dedi ki:
— Sabah geçmeden çit çekiyon.
Karabibik içini çekerek şöyle der:
— Koca İmam öküzlerini erte gün verecek. Bugün vimedi kim.
Deli Ali aklına bir şey gelmiş gibi aceleyle der ki:
— Doğru be! Koca İmam kayınçasını everiyormuş.
Diğer ikisi birden şaşkınlıkla:
— Sarı Simayil’i ha!
Bir başka konuşmayı da eserin üçüncü bölümünde geçen bir olaydan olduğu gibi naklediyoruz. Ertesi gün Karabibik yatağından sıçrayıp kalktığı zaman güneş henüz doğmak üzereydi. Kalkar kalkmaz dolma gibi bir sigara tutuşturdu. Ocak sönmüş, koru bile geçmişti. Huri hâlâ horul horul uyumaktaydı. Karabibik, kızını ayağıyla sarsarak:
— Hett! Huri! Zıbla görem… Gün çıkıyo be. Dihiy, diye bağırdı.
Natüralizm akımının en önemli özelliklerinden bir başkası ise tabiatı uzunca tasvir etmesidir. Bu eserde de tabiat ayrıntılı şekilde anlatılmıştır. Hususen köy hayatı bu romanla edebiyat tarihimizde ilk örneğini vermiştir. Bununla ilgili olarak yazar şunları söyler: Romanın alt yapısını Anadolu’daki köylerimizden seçmemde bir düşüncem vardır ki, bu da köylünün, çiftçilik dünyasının yabancısıysanız size o dünya hakkında fikir vermiş olmaktır. Öykümdeki olayların yaşandığı yerlerde halkın yaşamı ve uğraşı hakkında yeterli derecede bilgi bulacaksınız.
Bu eserin ayrı bir önemi ise 1950’lerden sonra artmaya başlayan sosyalist edebiyatın köy romanlarından çok daha önce, köy ve yaşantısını herhangi bir ideolojiye bağlı kalmadan anlatmış olmasından kaynaklanır.
Faydalanılan Eserler:
Modern Türk Edebiyatının Ana Çizgileri, Kenan Akyüz
Edebiyat Bilgi ve Kuramları, Metin Karadağ
Karabibik, Nâbizâde Nâzım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder