Nurullah Yiğit
Hüzün,
En sevdiğim kelime, ıstırabın kardeşi!
Hüzün, gökyüzünde acıların direnişi,
Göğsüme pasıyla zincirlenmiş iki hece
“öl artık adam” diye bağırması, seslice
Hüzün,
Kalkan ayrılık kervanının yolcusu güzün
Aksatmadan hiçbir gece, içtiğim her öğün
Sadrıma biriken gözyaşı, zemzem tadında
Acı zemheri günlerinde sardığım tütün
Hüzün,
Terk edilmiş bir ülke adeta gözlerimde
Asil hükümdar öldü, şehzade beşiğinde
Beşiğindeki şehzadenin gözlerinde yaş
Vicdan, vezir ve şehzade arasında savaş
Hüzün,
Etkisindeyim hâlâ gündüz gördüğüm düşün
Bir rüya mıydı? Hayır, daha fazlası düşün!
Yaşadım sanki bir an için, sanki bir ömür
Hüzün, ey sevgili, senin görünmeyen yüzün!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder