Elif Musaak
Ah’ların arz-ı endam ettiği şu günlerde, acının sömürgesi altındayız. Ne bir adım geri atılabilir eski ömre ne de yeni günün umut dolu pamuk tarlası bulutlarından bir kuple koparıp hayallere değdirebilme inancı kaldı, korkudan titreyen zırhların içinde kıyafetinden artık hiç memnun kalmayan ruhlarda. Zaman sırtları yere getirdi bir kere. Sevdası yâr olanı susuz bıraktı. Yaraya hiç vakit tanımadı ki kabuk bağlasın, var gücüyle kanattı. Ne çocuklar çocukluğunu bildi ne uçurtmalar özgürlüğünü. Sahi bir tek acının karnı tok değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder