Elif Musaak
Düşüktür
cümlelerim, ellerimse küçük. Hiçbir zaman başı yoktur, sonu olmadığı gibi
karalamalarımın hayat defterinde. Çok istedim ve gönderildi bir gece rüyama.
Seçtim ve sevdim. Böylelikle kalemseverim. Sırdaşımdır gönül telimi sızlatan,
derdest edilmiş ruhumun altın kafesi dünyam. Zaman içinde zamandır yaşadığım
hayal ve rüyam. Sevdadır çilemin başrol oyuncusu, her dem yanan kahraman.
Hayat
zindanı, kişiyi er eden bir sırat; kimi alır geçer, kimi düşmemek için bekler.
Heyhat! Milyarları içinde var olduğun su damlası kadar temiz kalabilmekti tüm
hakikat. Yaradan’ın yüklediği misyonlar kadarsın, büyüklenmen kime? Elif gibi
dimdik dur; ama enaniyetin yerin dibine. Ölmeden ölmek zamanıdır şimdi; sana
biçilmiş kum saatini yağlı urganda sallandırarak teslim edebilmek sahibine.
Olmak ya da
olmamak… Tüm mesele bu değil, kandırma kendini. Sor ve yönel; gelişin, gidişin
ve en mühimi varışın kime? Sevgiden yoksun bir kalp, bunları nasıl sorabilsin?
Sev kardeşim, korkma! Sev! Sev, sevilmeye layıksın sen!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder